Zaman Ve Kavram

Kararlılık önemlidir,
Kararlı olana zaman önemlidir ve kısadır.
Zaman kararsızlar içinse uzun.
Güç; hedefiniz-gayeniz-amacınız varsa güçtür, eğer amacınız-hedefiniz yoksa gücünüzün anlamı da yok demektir.

Hedefiniz-gayeniz-amacınız yani mücadeleniz yoksa kazanma şansınız da yoktur.
Düşünceler zamana bırakılmamalıdır.

Zaman ilaç olsa da bazen, bazen de geç kalınmışlığı ortaya çıkararak düşüncelerin boşta kalmasına sebep oluşturur.
Önümüze baktığımızda çok uzun gelen zaman, dönüp arkaya baktığımızda bir an gibidir.
Yaşamı zamana vurduğunuzda an dahi çok uzun gelecektir, yaşanan zamanın darlığında.
Umut bizlere zamanın anlamını ortaya çıkaran düşüncedir. Ümitsiz olmak yaşamdan vazgeçmek demektir.
Sorgulamaktan vazgeçmeden, sorgulanmaktan çekinmeden cevap hazır olmalı her an. 
Cevap önce bizde olmalı, inandığımız, samimi olduğumuz için. 
Samimi olmalıyız ki cevabı düşünmeden verebilelim. Samimiyet devamlılık, kararlılık demektir.
Samimiyet inandığın değerler uğrunda kararlılıktır. Sahip çıkmaktır. 
Yanlıştan dönmek doğruyu arayıp bulmaktır. Samimiyet inançtır, azimdir, zoru kolay etmektir.
İnanan insan, cevabını bulmuş, hedefini belirlemiş, zoru kolaylaştırmış, engelleri ortadan kaldırmış, yorgunluğu üstünden atmış, uzun gözüken yolları kısaltmıştır.
Düşünmek nedir ki, yol gösterilmedi mi bizlere. 
Gönülden gönüle kurulan köprülerde, Düşüncelerdeki saflıklar da, gözlerdeki ışıkta, yaratana bağlılıkta. 
Ve merhamet başlangıçtır insanca yaşama….

Bırakın bizim yaşantılarımızı, toplumun önderi olma yolunda mücadele veren insanlara baktığımızda dahi, anlatım ve yaşam şekillerinin farklılık arz ederek, aynı kavram ve düşünceleri farklı algıladıkları gerçeğiyle karşı karşıyayız.

Fikri manada ve siyasi çalkalanmalar da karşı karşıya olduğumuz kişilerle konuştuğumuzda, birçok konuda hemfikir olurken ve yaşam biçimlerimiz çok azıyla, çok az farklılık arz ederken, sanki çok farklı dünyaların insanıymış gibi algılamamız da, yanlış düşünceleri taşıdığımızın bir kanıtı olsa gerek.

Tüm toplumumuzun büyük oranda ortaklaşa kabullendiği muhafazakarlık ve demokratlık kavramlarının mücadelesini veren insan, parti ya da örgütlerin ( Aslında hepsi aynı şey ) söylemleri, davranışları, yaşam biçimleri sanki çok zıt fikirlerin sahipleriymiş gibi farklılık arzı endam etmektedir.

Liderlik ruhu taşıyan insanlar ya da guruplar, taraflarını çoğaltmak adına kavramlardan birini ya da bazılarını ön plana çıkartarak, biraz süsleyerek-püsleyerek, biraz anlaşılmaz değişiklikler ortaya koymaya çalışarak, farklılıklarını gözlerimize-akıllarımıza sokmaya çalışmaktadırlar.

Bizler düşüncelerimize sahip çıkma yerine, genetiğiyle oynanmış düşüncelerimizi kim daha iyi kullanıyor onunun övgüsü ile uğraşmaktayız. Ve onun mücadelesini verirken, vermemiz gereken gerçek mücadelelerden uzak durdurulmaktayız

Sormak gerek Ecevit mi daha milliyetçi-muhafazakar idi yoksa Alpaslan Türkeş mi?
Devlet Bahçeli mi? yoksa Doğu Perinçek mi daha milliyetçi-muhafazakar?

Cumhurbaşkanımız Tayyib Erdoğan mı? Devlet Bahçeli mi? daha vatansever muhafazakar yoksa 
Fethullah Gülen’mi ? Bilim adamı İlber Ortaylı mı? 
Nazım hikmet Ran mı? Necip Fazıl Kısakürek mi daha milliyetçi-muhafazakar ?

Sahi kim daha milliyetçi-muhafazakar?

Kim daha vatansever, doğru yolun yolcusu. Zamanın sahiplenicisi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin GAZİ Arşivi